Hidradenitis Supurativa
Hidradenitis supurativa cilt altında olan bezelyeden bilye boyutuna kadar değişen boyutlarda şişliklerdir. Nüfusun %1’inde görülür. Genellikle cildin karşılıklı sürtündüğü koltuk altı, kasık, meme altı, kalçaların arası, iç bacakların birbirine sürten bölgesi ve vulva (kadın cinsel organı) gibi vücut bölgelerinde görülür, ter bezlerinin ya da cilt altı bezlerinin bulunduğu her yerde olabilir. En sık koltuk altı ve kasık bölgesinde görülür. Kadınlarda erkeklere göre 2.5 kat kadar daha fazla görüldüğü iddia edilse de her iki cinste de eşit görüldüğünü iddia eden yazarlar da mevcuttur. Hidradenit
İçe dönük akne olarak da adlandırılan bu şişlikler genellikle ağrılıdır ve çoğu zaman açılarak kötü kokulu apse içeriği dışarı akabilir. Aynı bölgedeki şişlikler arasında tüneller oluşabilir. Genellikle ergenlikten sonra başlar, 11 ile 50 yaş arasında başlayabilirse de en sık görüldüğü yaş 23 yaştır. Hastalık giderek artan ve ağırlaşan bir şekilde ilerleyebilir.
Oluşan yara ve apseler keloid denilen izler bırakarak iyileşir, ayrıca sürekli şişlik, apse ve akıntı sonuçta kontraktür denilen ciltte kısalmalara ve dolayısıyla işlev kaybına (örneğin kolun tam açılamaması gibi) neden olabilir. Bazen artropati denilen aynı bölgedeki eklem rahatsızlıkları da eşlik edebilir.
Tanı: Hidradenitis supurativa tanısı koyabilmek için gerekli 3 madde şunlardır: tipik lezyonlar, karakteristik dağılım ve tekrarlama.
Tipik lezyonlar şu şekildedir:
1. Bir santimden küçük ya da büyük çaplı ağrılı ve/veya hassas kızarık sertlikler
2. Cilt altında kontraktürler (sertlik, kısalık yapan bozukluklar)ve ciltte ip şeklinde yükselmeler
3. İki uçlu komedonlar (iki ucu cilde açılan sivilce gibi)
Evreleme:
Birinci evre: Tek veya birden çok izole apse oluşumları var, skarlaşma (nedbeleşme, belirgin yara izi) ya da sinüs traktusları (birbirine açılan tüneller) yok
İkinci evre: Tekrarlayan apseler, tek veya birden çok ve birbirinden uzakta lezyonlar, belirgin yara izleri ve birbirine açılan tüneller var
Üçüncü evre: Yaygın tutulum, birden çok birbiriyle bağlantılı, birbirine açılan tüneller/apseler
Hastalığın seyrini etkileyen faktörler:
Aşırı kilo, stres, hormonal değişiklikler, ısı ya da aşırı terleme semptomları kötüleştirebilir.
Tedavi:
Erken evrelerde ilaç ve diğer tedaviler ve apse, fistül, skar (nedbe) ve sinüs tünelleri oluşumu görülen daha ileri evrelerde ise cerrahi tedavi önerilmektedir.
İlaçlardan daha önemlisi bazı temel yaşam tarzı değişiklikleridir. Bunlar da,
-
Bölgesel hijyene daha fazla dikkat edilmesi
-
Obez ya da aşırı kilolu olan hastalarda kilo verilmesi
-
Basit ve sıradan doğal sabunların ve antiseptik ve antiperspiran (terleme önleyici) ajanların kullanımı (mutlak etanolde %6.25 aluminyum klorür hekzahidrat gibi)
-
Burow solüsyonu ya da sodyum klorür solüsyonu gibi sıvılarla ılık kompres yapılması
-
Gevşek, çok sıkmayan giysiler giyilmesi
-
Bu bölgelerin kıldan arındırılması için lazerle epilasyon
-
Sigara içiminin bırakılması
İlaç Tedavileri:
-
Antiinflammatuar ya da antiandrojen ilaçlar (ağızdan ya da lokal olarak bölgeye sürülen antibiyotikler, lezyon içine steroid verilmesi gibi tedaviler)
-
İmmünsupresif tedavi (Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar, örneğin infliximab)
-
Biyolojik tedaviler
Cerrahi tedavi:
Cerrahi tedavi hidradenitis supurativa hastalığının ileri evrelerinde yani kronik bir hal aldığı ve tekrarlamalarla gittiği dönemlerde en değerli tedavi yöntemidir. Ancak, lezyonların tam olarak çıkartıldığı cerrahi tedavilerden sonra bile hastaların yaklaşık %30’unda tekrarlama görülebileceği de unutulmamalıdır. Cerrahi tedavide tutulan bölgede lezyon bölgesinin çevresinden tutulum olmayan deri altı da iyice temizlenmelidir. Bu arada kalıcı işlev bozukluğu olmamasına dikkat etmek gerekir. Cilt altından aşırı doku çıkartıldığı ve plastik ameliyat yapılmadığı zaman koltuk altı ve kasık bölgesinde kısalmalar ve buna bağlı olarak kol ve bacakta hareket kısıtlaması olabilir.
Bu nedenle büyük bölgeleri tutan lezyonlarda şu plastik işlemlerin yapılması gerekebilir:
-
Lokal cilt flepleri
-
Kas ve cildi içeren flepler
-
Pediküllü ve/veya serbest flepler
-
Cilt greftleri
Ayrıca lezyonun tam çıkartılamadığı durumlarda ya da başlangıç evresindeki olgularda yapılabilecek basit ve sınırlı işlemler de şunlardır:
-
Apse boşaltılması
-
Lezyonların lazerle temizlenmesi
-
Sinüslerin (tünellerin) yakılması
Radyoterapi:
Radyofrekans tedavisi tedaviye yardımcıdır